BASINÇ VE RÜZGÂRLAR
BASINÇ
Atmosfer çeşitli gazların karışımıdır. Her madenin olduğu gibi gazların da bir ağırlığı vardır. Atmosferi oluşturan gazların yere uygulamış olduğu basınca, hava veya atmosfer basıncı denir. Basıncı ölçen alete barometre denir. Basıncın birimi milibardır. Basıncı sürekli ölçerek kaydeden alete barograf denir.
Atmosfer basıncı, derecesine göre üçe ayrılır:
1- Normal Hava Basıncı: 45° enlemi üzerinde, deniz seviyesinde, 15°C sıcaklıkta, 1 cm2’ik alan üzerine hava kütlesinin yaptığı basınca normal hava basıncı denir. Normal hava basıncının değeri 760 mm yada 1013 milibar (mb)’dır.
2- Yüksek Basınç (Antisiklon):1013 mb dan daha yüksek olan basınca yüksek basınç denir. Yüksek basıncın görüldüğü yerlerde daima alçalıcı hava hareketleri vardır.
Alçalan hava, yere çarparak çevreye doğru yayılır. Yani yüksek basınç alanlarında hava hareketlerinin yönü merkezden çevreye doğrudur.
Dünya’nın kendi ekseni etrafında dönmesinden dolayı, merkezden çevreye doğru olan bu hava hareketi yön değiştirir.
Kuzey Yarım Kürede bu sapma, hareket yönünün sağına doğru; Güney Yarım Küre’de hareket yönünün soluna doğru olmaktadır.
3- Alçak Basınç (Siklon):1013 mb dan daha alçak olan basınca alçak basınç denir. Alçak basıncın görüldüğü yerlerde daima yükselici hava hareketleri vardır.
Hava kütleleri basıncın azaldığı merkeze doğrudur. Yani alçak basınç alanlarında hava hareketlerinin yönü çevreden merkeze doğrudur ve buradan yükselir.
Dünya’nın kendi ekseni etrafında dönmesinden dolayı, çevreden merkeze doğru olan bu hava hareketi yön değiştirir. Kuzey Yarım Küre’de bu sapma, hareket yönünün soluna doğru; Güney Yarım Küre’de hareket yönünün sağına doğru olmaktadır.
İzobar Haritaları: Haritalarda basıncın yeryüzündeki dağılışını göstermek için izobar (eş basınç) eğrilerinden yararlanılır. İzobar eğrileri, yeryüzünde aynı basınç değerlerine sahip noktaların birleştirilmesi ile elde edilir.
İzobar eğrilerinin sık geçtiği yerlerde basınç farkı azdır.
Eğrilerin seyrek geçtiği yerlerde basınç farkı daha azdır.
BASINCI ETKİLEYEN FAKTÖRLER
1-Yerçekimi: Bilindiği gibi maddenin ağırlığını yerçekimi belirler. Dünya’nın kendine özgü geoit şeklinden dolayı, Ekvator’dan kutuplara doğru yerçekimi, az da olsa artmaktadır. Buna bağlı olarak atmosferin yere yapmış olduğu basınç değeri de enleme bağlı olarak değişmektedir. Teorik olarak yerçekiminin etkisi, Ekvator’dan kutuplara doğru atmosfer basıncını, azaltıcı rol oynamaktadır.
Yerçekimi ile basınç arasında doğru orantı vardır.
2- Yükselti: Deniz seviyesinden yükseldikçe atmosferdeki gazların yoğunluğu azalmaktadır. Yoğunluğun azalmasına bağlı olarak, yükseldikçe basınç da azalır.
Yükselti ile basınç arasında ters orantı vardır.
3- Sıcaklık: Isınan hava genişler, hafifler ve yükselir. Yükselen havanın yere uygulamış olduğu basınç azalır. Dolayısıyla sıcaklığın artmasıyla basınç azalır.
Ekvator ve çevresi, güneş ışınlarını yıl içerisinde daima dik ve dike yakın açılarla aldığı için, sıcaklık değerleri her mevsim yüksektir. Sıcaklığın her mevsim yüksek olmasından dolayı sürekli alçak basınç alanlarıdır.
Soğuyan havanın hacmi daralır, sıkışır, ağırlaşır ve alçalmaya başlar. Alçalan havanın yere yapmış olduğu basınç da artar.
Kutuplar ve çevresine güneş ışınları daima yatay açı ile düşer. Ayrıca yılın belli zamanlarında, güneş hiç doğmadığı için sıcaklık değerleri düşüktür. Kutuplar ve çevresinde sıcaklık her mevsim düşük olduğu için sürekli yüksek basınç alanıdır.
Sıcaklık ile basınç arasında ters orantı vardır.
4- Dinamik Etkenler: Hava kütlelerinin, sıcaklık dışında başka bir kuvvetle, alçalarak yığılması veya yükselerek seyrekleşmesi sonucunda da basınç değerleri değişir.
Dinamik etkenlerin rolü, atmosferi oluşturan gazların, atmosfer yoğunluğunu etkilemesi ile olur. Buna göre yoğunluğun artması ile basınç artar. Yoğunluğun azalmasına bağlı olarak, basınç da azalır.
Yoğunluk ile basınç doğru orantılıdır.
SÜREKLİ BASINÇ MERKEZLERİ
Yeryüzünde dünyanın şekli ve günlük hareketi sonucunda çeşitli basınç kuşakları oluşmuştur. Bunlar bütün yıl varlıklarını sürdürürler.
1- Termik Basınç: Havanın ısınıp soğuması ile oluşan basınç türüne termik basınç denir.
a. Termik Alçak Basınç: Isınan havanın hacmi genişler, hafifler ve yükselir. Yükselen havanın yere uygulamış olduğu basınç da azalır. Böylece sıcaklıktan dolayı bir basınç azalması meydana gelir. Buna termik alçak basınç denir.
Ekvator ve çevresinde yıl boyunca sıcak hava şartları yaşandığından, burada sürekli termik alçak basınç alanı oluşur.
b. Termik Yüksek Basınç: Soğuyan havanın hacmi küçülür, sıkışır, ağırlaşır ve yere doğru çöker. Alçalan havanın yere uygulamış olduğu basınç da artar. Böylece havanın soğumasından dolayı atmosfer basıncı artar. Bu basınç türüne de termik yüksek basınç adı verilir.
Kutuplar ve çevresinde yıl boyunca soğuk hava şartları yaşandığından, burada sürekli termik yüksek basınç alanı oluşur.
2- Dinamik Basınç: Dünyanın günlük hareketine bağlı olarak Atmosferi oluşturan gazların alçalması veya yükselmesine bağlı olarak oluşan basınç türüne dinamik basınç denir.
a. Dinamik Alçak Basınç: Hava kütlelerinin karşılaşma sahasında çarpışarak yükselmeye zorlanırlar. Buna bağlı olarak atmosfer basıncı da azalır. Böylece dinamik alçak basınç oluşur.
Kutuplardan Kutup Rüzgârları ile 30° lerden gelen Batı Rüzgârları 60° enlemleri civarında karşılaşırlar. Çarpışan bu iki hava kütlesinin yükselmesi, atmosfer basıncının düşmesine neden olur. Böylece 60° enlemleri çevresinde sürekli dinamik alçak basınç alanı oluşur.
b. Dinamik Yüksek Basınç: Atmosferi oluşturan gazların dinamik etkenlerle yeryüzüne doğru alçalmasına bağlı olarak atmosfer basıncı da artar. Böylece dinamik yüksek basınç oluşur.
Ekvatorda ısınıp yükselen hava kütleleri, Troposfer’in üst kısımlarından kutuplara doğru hareket ederler. Dünya’nın dönmesine bağlı olarak yön değiştiren bu hava kütleleri, 30° enlemleri üzerinde birikirler. Burada biriken havanın yoğunluğu artar ve bundan dolayı alçalmaya zorlanır. Havanın yere doğru alçalması, yere uygulanan basıncın artmasına neden olur. Böylece 30° kuzey ve güney enlemleri çevresinde sürekli dinamik yüksek basınç alanı oluşur.
RÜZGÂRLAR
Yüksek basınç alanından alçak basınç doğru hareket eden, yatay yönlü hava hareketlerine rüzgâr denir.
Bir yüksek basınç alanında (Antisiklon), alçalan hava kütleleri, çevreye doğru yayılır. Alçak basınç alanında da (Siklon), yükselici hava hareketlerinden dolayı, oluşan hava açığını doldurmak için çevreden alçak basınç merkezine doğru hava kütleleri gelir. Böylece yüksek basınç alanlarında alçalan hava kütleleri çevreye doğru yayılarak, alçak basınç alanına doğru hareket eder. Yüksek basınç alanından, alçak basınç alanlarına doğru hareket eden yatay yönlü hava akımı da rüzgârın oluşmasına neden olur.
Rüzgâr oluşumunun temel nedeni, iki nokta arasındaki basınç farkıdır. Rüzgârın esmesi, iki nokta arasındaki basınç farkı ortadan kalkıncaya kadar devam eder.
RÜZGÂRIN YÖNÜ:
Rüzgârın yönü daima yüksek basınç alanından, alçak basınç alanına doğrudur. Yüksek basınç alanından, alçak basınç alanına doğru hareket eden hava kütleleri, en kısa yolu takip edemezler çünkü Dünya’nın ekseni etrafında dönmesi sonucunda oluşan corriolis (merkezkaç) kuvvetinden dolayı, rüzgârların yönlerinde de sapmalar meydana gelir.
Rüzgârın yönü, geldiği coğrafî yöne göre adlandırılır. Örneğin batıdan esen rüzgârlara, batı rüzgârları; güneyden esen rüzgârlara da güney rüzgârları denir. Bir yerde rüzgarın en çok estiği yöne egemen (hakim) rüzgar yönü denir.
RÜZGÂRIN YÖNÜNÜ ETKİLEYEN FAKTÖRLER
1. Basınç Merkezlerinin Konumu: Basınç merkezlerinin birbirlerine göre konumu rüzgarın yönünü belirler. Basınç merkezleri yer değiştirdikçe rüzgarın yönü de değişir.
2. Yer Şekilleri: Yerşekilleri de rüzgarın esiş yönünü etkiler. Hava kütleleri yerşekillerinin uzanış yönünde hareket ederler. Örneğin; güneybatı-kuzeydoğu yönlü bir vadide hakim rüzgar yönü de yine aynı yönde olacaktır. Böylelikle bir yerin hakim rüzgar yönüne bakarak yerşekillerinin uzanış doğrultusu tahmin edilebilir.
3. Dünya’nın Dönüşü: Rüzgarlar, basınç merkezleri arasındaki en kısa yolu izlemezler. Dünya’nın kendi ekseni etrafında dönmesi sonucunda rüzgarların yönlerinde sapma meydana gelir. Kuzey Yarım Küre’de hareket yönünün sağına; Güney Yarım Küre’de hareket yönünün soluna doğru bir sapma meydana gelir.
RÜZGÂRIN HIZI:
Rüzgar hızını ölçen alete anemometre denir. Rüzgârın hızı saniyede metre (m/s) veya saatte kilometre (km/h) olarak ifade edilir. Rüzgârın hem hızını hem de yönünü yazan alete anemograf denir.
Rüzgârlar, hızlarına göre; hafif, orta şiddetli ve şiddetli olarak gruplandırılır. Rüzgârın hızını belirtmek için bofor ölçeği kullanılır. Bu çizelge rüzgârın yeryüzündeki cisimler üzerinde yapmış olduğu etkiye göre rüzgârın hızını tahmin etmeye yarar.
RÜZGÂRIN HIZINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER
1-Basınç Farkı: Rüzgârın hızı, iki basınç merkezi arasındaki basınç farkına bağlıdır. İki basınç merkezi arasındaki basınç farkı arttıkça rüzgârın hızı da artar; basınç farkı azaldıkça rüzgârın hızı da azalır.
2- Basınç Merkezleri Arasındaki Uzaklık: Aynı basınç farklarına sahip birbirinden farklı uzaklıktaki noktalar arasında, rüzgârların hızları farklıdır. Basınç merkezleri arasındaki mesafe arttıkça rüzgârın hızı azalır; mesafe azaldıkça hız artar.
3- Dünya’nın Dönüşü: Rüzgârların yönünde, Dünya’nın dönüşüne bağlı olarak, sapmalar meydana gelir. Bu da hareket ettikleri mesafenin uzamasına neden olur. Mesafenin artması hızında da yavaşlamaya neden olur.
4- Sürtünme: Fazla engebe, ağaçlar v.s rüzgârın hızını keserler. Bundan dolayı düz ve çıplak arazilerde rüzgâr daha hızlı eserken; engebeli ve bitki örtüsünün yoğun olduğu yerlerde, rüzgârlar sürtünmeden dolayı hızı kesileceğinden, hızları azdır. Gene, sürtünmeye bağlı olarak rüzgârın hızı, yerden yukarılara doğru çıkıldıkça artar.
I. SÜREKLİ RÜZGÂRLAR: Atmosferdeki genel hava dolaşımına göre oluşmuş rüzgârlardır. Bunlar yeryüzündeki alçak ve yüksek basınç kuşakları arasında, yıl boyunca eserler. Sürekli rüzgârlar üçe ayrılır.
1) Alizeler: 30° enlemleri civarındaki dinamik yüksek basınç (Subtropikal yüksek basınç) alanlarından, Ekvator çevresindeki termik alçak basınç alanına doğru esen rüzgârlardır.
Dünya’nın dönmesinden dolayı, Kuzey Yarım Küre’de kuzeydoğudan; Güney Yarım Küre’de güneydoğudan eserler.
Alizeler, esme yönlerinin değişmemesi ve sürekli esmelerinden dolayı, eskiden Avrupa’dan Amerika’ya ticaret yapmak için giden yelkenli gemiler bu rüzgârlardan faydalandıkları için Ticaret Rüzgârları da denir.
2) Batı Rüzgârları: 30° enlemleri civarındaki dinamik yüksek basınç (Subtropikal yüksek basınç) alanlarından, 60° enlemlerindeki dinamik alçak basınç alanlarına doğru esen rüzgârlardır.
Kuzey Yarım Küre’de güneybatıdan, Güney Yarım Küre’de kuzeybatıdan eserler.
Alizeler gibi başlangıçta sıcak ve kurudurlar. Denizlerin üzerinden geçtiklerinde bünyelerine aldıkları nemden dolayı, orta kuşak karalarının batı kıyılarına bol yağış bırakırlar.
60° enlemleri civarında Kutup Rüzgârlarıyla karşılaşma bölgelerinde cephesel yağışlara neden olurlar.
3) Kutup Rüzgârları: Kutuplardaki termik yüksek basınç alanlarından, 60° enlemlerindeki dinamik alçak basınç alanlarına doğru eserler.
Yönleri Dünya’nın dönmesinden dolayı saparak, Kuzey Yarım Küre’de kuzeydoğudan, Güney Yarım Küre’de güneydoğudan eserler.
Soğuk ve kurudurlar. Etkili oldukları alanlarda sıcaklığın düşmesine ve kar yağışlarına neden olurlar.
II. DEVİRLİ (MEVSİMLİK) RÜZGÂRLAR: Mevsimlere göre yön değiştiren rüzgârlardır. Bu rüzgârlar kışın soğuk olan karalardan denizlere doğru, soğuk ve kuru olarak eserler. Yazın ise ılık ve karalara göre daha sıcak olan denizlerden, soğuk olan karalara doğru, ılık ve nemli olarak eserler. Devirli rüzgârların en çok bilineni Asya kıtası ile Hint ve Pasifik okyanusları arasında esen Muson Rüzgârları’dır.
BASINÇ
Atmosfer çeşitli gazların karışımıdır. Her madenin olduğu gibi gazların da bir ağırlığı vardır. Atmosferi oluşturan gazların yere uygulamış olduğu basınca, hava veya atmosfer basıncı denir. Basıncı ölçen alete barometre denir. Basıncın birimi milibardır. Basıncı sürekli ölçerek kaydeden alete barograf denir.
Atmosfer basıncı, derecesine göre üçe ayrılır:
1- Normal Hava Basıncı: 45° enlemi üzerinde, deniz seviyesinde, 15°C sıcaklıkta, 1 cm2’ik alan üzerine hava kütlesinin yaptığı basınca normal hava basıncı denir. Normal hava basıncının değeri 760 mm yada 1013 milibar (mb)’dır.
2- Yüksek Basınç (Antisiklon):1013 mb dan daha yüksek olan basınca yüksek basınç denir. Yüksek basıncın görüldüğü yerlerde daima alçalıcı hava hareketleri vardır.
Alçalan hava, yere çarparak çevreye doğru yayılır. Yani yüksek basınç alanlarında hava hareketlerinin yönü merkezden çevreye doğrudur.
Dünya’nın kendi ekseni etrafında dönmesinden dolayı, merkezden çevreye doğru olan bu hava hareketi yön değiştirir.
Kuzey Yarım Kürede bu sapma, hareket yönünün sağına doğru; Güney Yarım Küre’de hareket yönünün soluna doğru olmaktadır.
3- Alçak Basınç (Siklon):1013 mb dan daha alçak olan basınca alçak basınç denir. Alçak basıncın görüldüğü yerlerde daima yükselici hava hareketleri vardır.
Hava kütleleri basıncın azaldığı merkeze doğrudur. Yani alçak basınç alanlarında hava hareketlerinin yönü çevreden merkeze doğrudur ve buradan yükselir.
Dünya’nın kendi ekseni etrafında dönmesinden dolayı, çevreden merkeze doğru olan bu hava hareketi yön değiştirir. Kuzey Yarım Küre’de bu sapma, hareket yönünün soluna doğru; Güney Yarım Küre’de hareket yönünün sağına doğru olmaktadır.
İzobar Haritaları: Haritalarda basıncın yeryüzündeki dağılışını göstermek için izobar (eş basınç) eğrilerinden yararlanılır. İzobar eğrileri, yeryüzünde aynı basınç değerlerine sahip noktaların birleştirilmesi ile elde edilir.
İzobar eğrilerinin sık geçtiği yerlerde basınç farkı azdır.
Eğrilerin seyrek geçtiği yerlerde basınç farkı daha azdır.
BASINCI ETKİLEYEN FAKTÖRLER
1-Yerçekimi: Bilindiği gibi maddenin ağırlığını yerçekimi belirler. Dünya’nın kendine özgü geoit şeklinden dolayı, Ekvator’dan kutuplara doğru yerçekimi, az da olsa artmaktadır. Buna bağlı olarak atmosferin yere yapmış olduğu basınç değeri de enleme bağlı olarak değişmektedir. Teorik olarak yerçekiminin etkisi, Ekvator’dan kutuplara doğru atmosfer basıncını, azaltıcı rol oynamaktadır.
Yerçekimi ile basınç arasında doğru orantı vardır.
2- Yükselti: Deniz seviyesinden yükseldikçe atmosferdeki gazların yoğunluğu azalmaktadır. Yoğunluğun azalmasına bağlı olarak, yükseldikçe basınç da azalır.
Yükselti ile basınç arasında ters orantı vardır.
3- Sıcaklık: Isınan hava genişler, hafifler ve yükselir. Yükselen havanın yere uygulamış olduğu basınç azalır. Dolayısıyla sıcaklığın artmasıyla basınç azalır.
Ekvator ve çevresi, güneş ışınlarını yıl içerisinde daima dik ve dike yakın açılarla aldığı için, sıcaklık değerleri her mevsim yüksektir. Sıcaklığın her mevsim yüksek olmasından dolayı sürekli alçak basınç alanlarıdır.
Soğuyan havanın hacmi daralır, sıkışır, ağırlaşır ve alçalmaya başlar. Alçalan havanın yere yapmış olduğu basınç da artar.
Kutuplar ve çevresine güneş ışınları daima yatay açı ile düşer. Ayrıca yılın belli zamanlarında, güneş hiç doğmadığı için sıcaklık değerleri düşüktür. Kutuplar ve çevresinde sıcaklık her mevsim düşük olduğu için sürekli yüksek basınç alanıdır.
Sıcaklık ile basınç arasında ters orantı vardır.
4- Dinamik Etkenler: Hava kütlelerinin, sıcaklık dışında başka bir kuvvetle, alçalarak yığılması veya yükselerek seyrekleşmesi sonucunda da basınç değerleri değişir.
Dinamik etkenlerin rolü, atmosferi oluşturan gazların, atmosfer yoğunluğunu etkilemesi ile olur. Buna göre yoğunluğun artması ile basınç artar. Yoğunluğun azalmasına bağlı olarak, basınç da azalır.
Yoğunluk ile basınç doğru orantılıdır.
SÜREKLİ BASINÇ MERKEZLERİ
Yeryüzünde dünyanın şekli ve günlük hareketi sonucunda çeşitli basınç kuşakları oluşmuştur. Bunlar bütün yıl varlıklarını sürdürürler.
1- Termik Basınç: Havanın ısınıp soğuması ile oluşan basınç türüne termik basınç denir.
a. Termik Alçak Basınç: Isınan havanın hacmi genişler, hafifler ve yükselir. Yükselen havanın yere uygulamış olduğu basınç da azalır. Böylece sıcaklıktan dolayı bir basınç azalması meydana gelir. Buna termik alçak basınç denir.
Ekvator ve çevresinde yıl boyunca sıcak hava şartları yaşandığından, burada sürekli termik alçak basınç alanı oluşur.
b. Termik Yüksek Basınç: Soğuyan havanın hacmi küçülür, sıkışır, ağırlaşır ve yere doğru çöker. Alçalan havanın yere uygulamış olduğu basınç da artar. Böylece havanın soğumasından dolayı atmosfer basıncı artar. Bu basınç türüne de termik yüksek basınç adı verilir.
Kutuplar ve çevresinde yıl boyunca soğuk hava şartları yaşandığından, burada sürekli termik yüksek basınç alanı oluşur.
2- Dinamik Basınç: Dünyanın günlük hareketine bağlı olarak Atmosferi oluşturan gazların alçalması veya yükselmesine bağlı olarak oluşan basınç türüne dinamik basınç denir.
a. Dinamik Alçak Basınç: Hava kütlelerinin karşılaşma sahasında çarpışarak yükselmeye zorlanırlar. Buna bağlı olarak atmosfer basıncı da azalır. Böylece dinamik alçak basınç oluşur.
Kutuplardan Kutup Rüzgârları ile 30° lerden gelen Batı Rüzgârları 60° enlemleri civarında karşılaşırlar. Çarpışan bu iki hava kütlesinin yükselmesi, atmosfer basıncının düşmesine neden olur. Böylece 60° enlemleri çevresinde sürekli dinamik alçak basınç alanı oluşur.
b. Dinamik Yüksek Basınç: Atmosferi oluşturan gazların dinamik etkenlerle yeryüzüne doğru alçalmasına bağlı olarak atmosfer basıncı da artar. Böylece dinamik yüksek basınç oluşur.
Ekvatorda ısınıp yükselen hava kütleleri, Troposfer’in üst kısımlarından kutuplara doğru hareket ederler. Dünya’nın dönmesine bağlı olarak yön değiştiren bu hava kütleleri, 30° enlemleri üzerinde birikirler. Burada biriken havanın yoğunluğu artar ve bundan dolayı alçalmaya zorlanır. Havanın yere doğru alçalması, yere uygulanan basıncın artmasına neden olur. Böylece 30° kuzey ve güney enlemleri çevresinde sürekli dinamik yüksek basınç alanı oluşur.
RÜZGÂRLAR
Yüksek basınç alanından alçak basınç doğru hareket eden, yatay yönlü hava hareketlerine rüzgâr denir.
Bir yüksek basınç alanında (Antisiklon), alçalan hava kütleleri, çevreye doğru yayılır. Alçak basınç alanında da (Siklon), yükselici hava hareketlerinden dolayı, oluşan hava açığını doldurmak için çevreden alçak basınç merkezine doğru hava kütleleri gelir. Böylece yüksek basınç alanlarında alçalan hava kütleleri çevreye doğru yayılarak, alçak basınç alanına doğru hareket eder. Yüksek basınç alanından, alçak basınç alanlarına doğru hareket eden yatay yönlü hava akımı da rüzgârın oluşmasına neden olur.
Rüzgâr oluşumunun temel nedeni, iki nokta arasındaki basınç farkıdır. Rüzgârın esmesi, iki nokta arasındaki basınç farkı ortadan kalkıncaya kadar devam eder.
RÜZGÂRIN YÖNÜ:
Rüzgârın yönü daima yüksek basınç alanından, alçak basınç alanına doğrudur. Yüksek basınç alanından, alçak basınç alanına doğru hareket eden hava kütleleri, en kısa yolu takip edemezler çünkü Dünya’nın ekseni etrafında dönmesi sonucunda oluşan corriolis (merkezkaç) kuvvetinden dolayı, rüzgârların yönlerinde de sapmalar meydana gelir.
Rüzgârın yönü, geldiği coğrafî yöne göre adlandırılır. Örneğin batıdan esen rüzgârlara, batı rüzgârları; güneyden esen rüzgârlara da güney rüzgârları denir. Bir yerde rüzgarın en çok estiği yöne egemen (hakim) rüzgar yönü denir.
RÜZGÂRIN YÖNÜNÜ ETKİLEYEN FAKTÖRLER
1. Basınç Merkezlerinin Konumu: Basınç merkezlerinin birbirlerine göre konumu rüzgarın yönünü belirler. Basınç merkezleri yer değiştirdikçe rüzgarın yönü de değişir.
2. Yer Şekilleri: Yerşekilleri de rüzgarın esiş yönünü etkiler. Hava kütleleri yerşekillerinin uzanış yönünde hareket ederler. Örneğin; güneybatı-kuzeydoğu yönlü bir vadide hakim rüzgar yönü de yine aynı yönde olacaktır. Böylelikle bir yerin hakim rüzgar yönüne bakarak yerşekillerinin uzanış doğrultusu tahmin edilebilir.
3. Dünya’nın Dönüşü: Rüzgarlar, basınç merkezleri arasındaki en kısa yolu izlemezler. Dünya’nın kendi ekseni etrafında dönmesi sonucunda rüzgarların yönlerinde sapma meydana gelir. Kuzey Yarım Küre’de hareket yönünün sağına; Güney Yarım Küre’de hareket yönünün soluna doğru bir sapma meydana gelir.
RÜZGÂRIN HIZI:
Rüzgar hızını ölçen alete anemometre denir. Rüzgârın hızı saniyede metre (m/s) veya saatte kilometre (km/h) olarak ifade edilir. Rüzgârın hem hızını hem de yönünü yazan alete anemograf denir.
Rüzgârlar, hızlarına göre; hafif, orta şiddetli ve şiddetli olarak gruplandırılır. Rüzgârın hızını belirtmek için bofor ölçeği kullanılır. Bu çizelge rüzgârın yeryüzündeki cisimler üzerinde yapmış olduğu etkiye göre rüzgârın hızını tahmin etmeye yarar.
RÜZGÂRIN HIZINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER
1-Basınç Farkı: Rüzgârın hızı, iki basınç merkezi arasındaki basınç farkına bağlıdır. İki basınç merkezi arasındaki basınç farkı arttıkça rüzgârın hızı da artar; basınç farkı azaldıkça rüzgârın hızı da azalır.
2- Basınç Merkezleri Arasındaki Uzaklık: Aynı basınç farklarına sahip birbirinden farklı uzaklıktaki noktalar arasında, rüzgârların hızları farklıdır. Basınç merkezleri arasındaki mesafe arttıkça rüzgârın hızı azalır; mesafe azaldıkça hız artar.
3- Dünya’nın Dönüşü: Rüzgârların yönünde, Dünya’nın dönüşüne bağlı olarak, sapmalar meydana gelir. Bu da hareket ettikleri mesafenin uzamasına neden olur. Mesafenin artması hızında da yavaşlamaya neden olur.
4- Sürtünme: Fazla engebe, ağaçlar v.s rüzgârın hızını keserler. Bundan dolayı düz ve çıplak arazilerde rüzgâr daha hızlı eserken; engebeli ve bitki örtüsünün yoğun olduğu yerlerde, rüzgârlar sürtünmeden dolayı hızı kesileceğinden, hızları azdır. Gene, sürtünmeye bağlı olarak rüzgârın hızı, yerden yukarılara doğru çıkıldıkça artar.
I. SÜREKLİ RÜZGÂRLAR: Atmosferdeki genel hava dolaşımına göre oluşmuş rüzgârlardır. Bunlar yeryüzündeki alçak ve yüksek basınç kuşakları arasında, yıl boyunca eserler. Sürekli rüzgârlar üçe ayrılır.
1) Alizeler: 30° enlemleri civarındaki dinamik yüksek basınç (Subtropikal yüksek basınç) alanlarından, Ekvator çevresindeki termik alçak basınç alanına doğru esen rüzgârlardır.
Dünya’nın dönmesinden dolayı, Kuzey Yarım Küre’de kuzeydoğudan; Güney Yarım Küre’de güneydoğudan eserler.
Alizeler, esme yönlerinin değişmemesi ve sürekli esmelerinden dolayı, eskiden Avrupa’dan Amerika’ya ticaret yapmak için giden yelkenli gemiler bu rüzgârlardan faydalandıkları için Ticaret Rüzgârları da denir.
2) Batı Rüzgârları: 30° enlemleri civarındaki dinamik yüksek basınç (Subtropikal yüksek basınç) alanlarından, 60° enlemlerindeki dinamik alçak basınç alanlarına doğru esen rüzgârlardır.
Kuzey Yarım Küre’de güneybatıdan, Güney Yarım Küre’de kuzeybatıdan eserler.
Alizeler gibi başlangıçta sıcak ve kurudurlar. Denizlerin üzerinden geçtiklerinde bünyelerine aldıkları nemden dolayı, orta kuşak karalarının batı kıyılarına bol yağış bırakırlar.
60° enlemleri civarında Kutup Rüzgârlarıyla karşılaşma bölgelerinde cephesel yağışlara neden olurlar.
3) Kutup Rüzgârları: Kutuplardaki termik yüksek basınç alanlarından, 60° enlemlerindeki dinamik alçak basınç alanlarına doğru eserler.
Yönleri Dünya’nın dönmesinden dolayı saparak, Kuzey Yarım Küre’de kuzeydoğudan, Güney Yarım Küre’de güneydoğudan eserler.
Soğuk ve kurudurlar. Etkili oldukları alanlarda sıcaklığın düşmesine ve kar yağışlarına neden olurlar.
II. DEVİRLİ (MEVSİMLİK) RÜZGÂRLAR: Mevsimlere göre yön değiştiren rüzgârlardır. Bu rüzgârlar kışın soğuk olan karalardan denizlere doğru, soğuk ve kuru olarak eserler. Yazın ise ılık ve karalara göre daha sıcak olan denizlerden, soğuk olan karalara doğru, ılık ve nemli olarak eserler. Devirli rüzgârların en çok bilineni Asya kıtası ile Hint ve Pasifik okyanusları arasında esen Muson Rüzgârları’dır.