Fakülte Binası (Bekirağa Bölüğü)
Siyasal Bilgiler Fakültesi Binasının yapısal tarihçesi, Tanzimat sonrasında 1841-1843 yılları arasında Osmanlı yöneticileri tarafından İtalyan mimar Gaspare Trajano Fossati’ye deneme için yaptırılmış ilk iki tuğla binadan biri olan Bab-ı Seraskeri Hastanesine dayanmaktadır.
Bugün Siyasal Bilgiler Fakültesi’nin kullandığı binası, Osmanlı döneminde halk arasında ise Bekirağa Bölüğü olarak anılmıştır. Bekirağa Bölüğü, önce Seraskerlik (Bâb-ı Seraskerî) sonra da Harbiye Nezareti binasının müştemilatı olarak kullanılmıştı. Binanın resmî adı İstanbul Muhafız Dairesi’dir. İçinde bir de hapishane bulunmaktaydı.
Bekir Ağa, (1817-1887) sert kişiliği ve acımasızlığı ile tanınan dönemin İstanbul Muhafız Kumandanı’nın adıdır. Bekir Ağa, “alaylı” olarak tabir edilen çekirdekten yetişme bir askerdir. Serasker Hüseyin Avni Paşa’nın himayesinde İstanbul’a gelen Bekir Ağa, 1872 yılında Seraskerlik Dairesi’nin hapishanesine müdür olarak atanmıştır. Bekir Ağa ve Bölüğü acımasızlığı, ölçüsüz şiddet kullanması ve etrafına dehşet saçmasıyla ün yapmıştır. Bu nedenle bina, halk arasında, Bekir Ağa’nın ismi ile anılmaya başlamıştır. Bina amacına uygun olarak tutukevi olarak kullanılmış, azılı suçluların, asker kaçaklarının ve siyasî tutukluların konulduğu bir yer olmuştur.
Bu dönemde görev yapan bir başka kumandan tırnak sökerek işkence yapmasıyla tanınan ve bu nedenle “Tırnakçı” adı verilen Salim Bey’dir.
Bekirağa Bölüğü, II. Abdülhamit Döneminin baskıcı yönetimine başkaldıran Jön Türklerin de tutuklandığı ve buradan sürgüne gönderildiği bir yer olmuştur.
II. Meşrutiyet döneminin başlangıç tarihi olan Anayasa’nın yeninden yürürlüğe konulduğu 23 Temmuz 1908’den sonra bütün tutuklular serbest bırakılmıştır. Ancak kısa süre sonra, bu kez Meşrutiyet yönetimini elinde tutan İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin muhaliflerinin hapsedildiği bir yer haline gelmiştir.
I. Cihan Harbi’ni Mondros Mütarekesi ile 30 Ekim 1918’de sona ermesinden sonra, Saray ve İşgal Kuvvetleri, Osmanlı Devleti’ni savaşa sokmakla sorumlu tutulan -ve yakalanabilen- İttihat ve Terakki Cemiyeti yöneticilerinin hapsedildiği bir yer olmuştur. Yine son Osmanlı Mebusan Meclisi’nin işgal kuvvetlerince kapatılması sonrasında tutuklanan milletvekillerinin de bir kısmı burada hapsedilmiş sonra da Malta’ya sürgüne gönderilmişlerdir.
Bina İstanbul’un kurtuluşu olan 6 Ekim 1922 tarihine kadar işgal karşıtı, bağımsızlık yanlısı Kurtuluş hareketinin üyelerinin de hapsedildiği bina olarak ün yapmıştır.
Atatürk, Büyük Nutku’nda, daha Kurtuluş Savaşı başlamadan, 1919 yılında Samsun’a hareket etmeden birkaç gün önce bu binaya gelerek Fethi (Okyar) Bey gibi bazı arkadaşlarını ziyaret ettiğini ve onlara bazı düşüncelerini açıkladığını yazar.
Kısaca bina, yapıldığı günden, İstanbul’un kurtuluş yılı olan 1922 yılına kadar korku veren bir tutukevi olarak da kullanılmıştır.
Ankara’nın Başkent olmasından sonra, Harbiye Nezareti ve müştemilatınından olan Bekirağa Bölüğü İstanbul Darülfünunu’na devredilmiştir.
Bina uzun süre Tıp Fakültesi tarafından kullanılmış, Tıp Fakültesi kliniklerinin yeni binalarına geçmeleriyle boşalınca Siyasal Bilgiler Fakültesi’nin 1979 yılında kuruluşu sırasında onarım ve değişiklikler yapılarak Fakültemize tahsis edilmiştir.
SİYASAL BİLGİLER FAKÜLTESİ
İstanbul Üniversitesine bağlı olarak bir Siyasal Bilimler Fakültesi kurulması düşüncesi eskiye gitmekle birlikte, kuruluş kararı, Üniversite Senatosu'nun 13 Ekim 1977 tarihli toplantısında alınmıştır. Senato Fakülte’nin kuruluş görevini Hukuk Fakültesi’ne vermiştir. Gerekli hazırlıklar yapıldıktan sonra, kuruluş için yasal olarak gereken yedi öğretim üyesi Hukuk Fakültesi’nden ayrılarak kadroları Siyasal Bilimler Fakültesi’ne aktarılmıştır. Fakültemizin kurucu öğretim üyesi kadrosu Prof. Dr. Tarık Zafer TUNAYA, Prof. Dr. Ümit DOĞANAY, Prof. Dr. Aydın AYBAY, Doç. Dr. Murat SARICA, Doç. Dr. A.Ülkü AZRAK, Doç. Dr. İzzettin DOĞAN ve Doç. Dr. Ersan İLAL’den oluşmuştur.
Türkiye’de çağdaş siyasal bilimlerin kurucularından biri olarak kabul edilen Prof. Dr. Tarık Zafer TUNAYA, Fakültemizin de fikir babasıdır. İstanbul Üniversitesi içinde bir siyasal bilimler fakültesi kurulması düşüncesi ilk kez II. Dünya Savaşı sonrasında gündeme gelmiştir. Konu somut olarak ilk kez 1962 yılında, Hukuk Fakültesi içinde Prof. Tunaya’nın gündeme getirmesiyle tartışılmaya başlanmıştır. Çeşitli zorluklarla geçen 17 yıllık mücadelenin sonunda 26 Nisan 1979 tarihinde Prof Dr. Tarık Zafer TUNAYA’nın öncülüğündeki yedi öğretim üyesi ile yola çıkılmış, aynı yılın Kasım ayında öğrenime başlamıştır.
Prof. Dr. Tarık Zafer TUNAYA Fakültemizin kurucu dekan olarak seçilmiştir. Yönetim Kurulu da oluşturulduktan sonra öğretimin düzenlemesi çalışmaları yapılarak 1979/1980 öğretim yılında Fakülte’ye kaydını yaptıran 146 öğrenciyle öğrenime başlamıştır. Öğrenim ilk yıl Hukuk Fakültesi'nce tahsis edilen bir dershanede yürütülmüştür. Ertesi yıl, Bekirağa Bölüğü olarak tanınan ve bugün öğretimin yapıldığı tarihi binaya geçilmiştir. Daha sonra İktisat Fakültesi’nden katılan öğretim üyeleriyle kadrosunu daha da güçlendirmiştir.
Siyasal Bilimler Fakültesi'nin Yüksek Lisans ve Doktora programları 1982 yılında İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü bünyesinde açılarak lisansüstü öğretime başlanmıştır. Fakülte lisans düzeyinde ilk mezunlarını 1983 yılında vermiştir
Mezunlarının kaymakamlık sınavlarına girebilmesi için Fakültenin adı, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nin adıyla uyumlu hale getirilerek, 22 Mayıs 1986 tarihli bir yasayla Siyasal Bilgiler Fakültesi'ne dönüştürülmüştür
Üç bölümlü olarak kurulmasına karşın askeri yönetim döneminde YÖK tarafından verilen bir kararla tek bölüme indirilen ve böylece uzun süre bünyesinde sadece Kamu Yönetimi bulunan Fakülte, 1991 yılında 3 bölümün (Maliye, Uluslararası İlişkiler ve İşletme bölümleri) eklenmesiyle 4 bölümlü olmuş, 1992 yılında da İktisat Bölümü'nün açılmasıyla beş bölümlü bir fakülte haline gelmiştir.
29 Nisan 1999'da İstanbul Üniversitesi Senatosu, Üniversite bünyesi içerisinde aynı ismi taşıyan Fakülte ve bölümlerin bulunduğu gerekçesiyle İktisat, İşletme ve Maliye bölümlerini kapatmış, bu bölümlerin kontenjanları adı geçen fakültelere kaydırılmıştır.
1999 – 2000 Eğitim ve Öğretim yılında yalnızca Kamu Yönetimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümlerine öğrenci alınmıştır. 2006 yılında ise İşletme Bölümü tekrar açılmıştır. 2006 yılından itibaren üç bölümlü (Kamu Yönetimi, Uluslararası İlişkiler, İşletme bölümleri) olan Fakültemizde, öğrencilerin yıl içindeki çalışmalarına da ağırlık veren bağıl değerleme uygulaması ve harfli not sistemi geçerlidir.
Fakültemizin Uluslararası İlişkiler Bölümü ile Kamu Yönetimi Bölümü’nde bir yıllık zorunlu (İngilizce) Hazırlık Sınıfı uygulaması vardır ve her iki bölümde de İngilizce destekli öğretim yapılmaktadır. Bu bölümlerde öğretim dili Türkçe olmakla birlikte Uluslararası İlişkiler Bölümü lisans programı öğretim dilinin en az % 30’u İngilizce’dir; Kamu Yönetimi Bölümü’nde ise belli dersler İngilizce verilmektedir. Bu nedenle bu bölümleri kazanan öğrencilerimiz İngilizce muafiyet sınavına girerler; bu sınavı başaranlar doğrudan 1. sınıfa kaydedilir, başaramayanlar ise bir yıllık zorunlu hazırlık sınıfına alınır. Bir yıllık İngilizce hazırlık eğitimini başarıyla tamamlayanlar, izleyen yıl 1. sınıfa kaydolur. Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde İngilizce hazırlık sınıfında başarılı olamayan öğrenciler “Yükseköğretim Kurumlarında Yabancı Dil Eğitim-Öğretim ve Yabancı Dille Eğitim-Öğretim Yapılmasında Uyulacak Esaslara İlişkin Yönetmelik” ve “İstanbul Üniversitesi Yabancı Dil Eğitim-Öğretim ve Sınav Yönetmeliği” hükümleri gereğince ÖSYM tarafından zorunlu İngilizce öğretim yapılmayan eşdeğer ya da yakın bir başka programa yerleştirilirler. Kamu Yönetimi Bölümü’nde İngilizce hazırlık sınıfında başarılı olamayan öğrenciler ise, lisans öğretimlerini tamamlayıncaya kadar İngilizce yeterlilik sınavını başarmak zorundadırlar; öğrenimlerini tamamlayana kadar İngilizce yeterlilik sınavını başaramayanların kayıtları silinerek, Üniversiteden ilişiği kesilir.