Göktürkler
Orta Asya'yı yeniden tek çatı altında toparlayan Göktürkler veya 'Kök-Türkler' Orta Asya ve Çin'de yaşamış eski bir Türk toplumudur. Göktürkler inanç ve düşünce yapılarına göre Göktanrı (Tanrı veya Tengri)
tarafından devlet kurma görevinin kendilerine verildiğine inanmakta ve
bu doğrultuda hareket etmektedirler. Bu yüzden kendilerini Göktürk
olarak tanımlamışlardırlar. Türk adı ilk kez Göktürkler dönemine ait Orhun Yazıtları'nda geçmektedir.
Asya Hun Devleti
yıkıldıktan sonra Orta Asya'da kurulan 2. büyük Türk devletidir. Ayrıca
"Türk" adını siyasi olarak kullanılan ilk Türk devletidir. Devletin
kurucusu Bumin Kağan'dır. Bumin Kağanın kardeşi İstemi Yabgu ile ülkeyi yönetirler. Göktürkler komşuları olan Çin, Sasani (İran)ve Bizans ile askeri, siyasi ve ekonomik ilişkiler kurdular. Doğu Göktürk Devleti 630 yılında Batı Göktürk Devleti ise 659 yılında Çin yönetimi altına girdiler. Göktürk İmparatorluğu 552 - 745
yıllar arasında varlığını sürdürdü. Çin İmparatorluğu ile uzun süre
rekabet ve savaş içinde bulundu. Kardeş kavgaları, iç savaşlar ve
Çinliler ile olan uzun savaşlar yıkılmalarına neden oldu. Yine de Türk
toplumu tarafından kurulmuş olan bu İmparatorluk Asya tarihinde kalıcı izler bıraktı.
Yazıyı taşıyan en eski belge Kızıl şehrinde bulunuyor.
Göktürk Medeniyeti
Devleti Kağan ünvanlı hükümdâr idâre ederdi. Kağan'da Bilgelik, Alplik ve Erdemlilik özellikleri aranırdı. İl
denilen ülkeyi bilgili, kahraman, özü sözü doğru, fazîletli devlet
başkanı idâre ederdi. Kağan'ın vazîfeleri arasında savaş gücüyle
devleti kurma ve düzene koyma, yeni alınan yerlere iskan, 'töre'
denilen kânunları düzenlemek, ahâliyi doyurup giydirmek vardır. Ülke
geniş bölge teşkilâtı gereğince Doğu ve Batı olmak üzere ikili devlet
sistemine göre idâre edilirdi. Kağanın eşine Katun denirdi. Kağandan sonra gelen yüksek rütbe Yabguluktu.
Göktürkler, devlet idâresinin en soylu, tecrübeli Türk boylarının
elinde kalmasına dikkat etmişlerdir.Önceleri sayısı bir olan Yabgu’ya, devlet genişledikçe ihtiyaç çoğalmış, Batı Türkistan gibi bölgelere de yenileri tâyin edilmiştir. Şehzâdelere Tigin veya Tegin, Şad;
eşlerine de Konçuy adı verilirdi. Tiginler, umûmî vâlilik,
başkumandanlık gibi mühim memuriyetleri yaparlardı. Boy hükümdârına Kan (Han) denmektedir. Tarkan,
Çur, Apa, Tudun, büyük memuriyetlerdendir. Göktürklerde karar, seçim,
insan ve hayvan sayımı için ziyâfetli devlet meclisi mâhiyetinde Kengeş Meclisi toplanırlardı. Göktürk ordusu, yükselme döneminde Asya’nın en güçlü askerî kuvvetiydi. [kaynak belirtilmeli]Ordunun üçte ikisi süvâri,üçte biri de piyâdeydi.
Orta Asya'da
yapılan araştırma ve kazılarda Göktürkçe yazılı eserler bulunmuştur.
Para, taş ve ağaç üzerine yazılan metinlerden, para ve taşlar üzerine
yazılanlar günümüze kadar gelmiştir. İlk Türk âbidelerinde yazılara
altıncı yüzyılda rastlanmıştır. Bunlar kısa metinlerdir. Elde kalan Bengü Anıtları, Orhun Yazıtları veya 'Türük Bengü Taşları' da denen üç büyük kitâbedir. Taşların üzeri oyulmak suretiyle yazılmıştır. Bu kitâbeler; Göktürk Kağan'ı Bilge Kağan, Kül Tigin ve Vezir Bilge Tonyukuk
adlarına yazılıp, dikilmiştir. Kitâbeler kireç taşına yontularak
yazıldığından zaman ve açık havanın tahribâtına mâruz kalıp,
bozulmuştur. Bu yüzden bâzı satırları ve birçok kelimeleri okunamaz
durumdadır. Kül Tigin kitâbesi, içlerinde en az tahribâta uğrayanıdır.
Orta Asya'yı yeniden tek çatı altında toparlayan Göktürkler veya 'Kök-Türkler' Orta Asya ve Çin'de yaşamış eski bir Türk toplumudur. Göktürkler inanç ve düşünce yapılarına göre Göktanrı (Tanrı veya Tengri)
tarafından devlet kurma görevinin kendilerine verildiğine inanmakta ve
bu doğrultuda hareket etmektedirler. Bu yüzden kendilerini Göktürk
olarak tanımlamışlardırlar. Türk adı ilk kez Göktürkler dönemine ait Orhun Yazıtları'nda geçmektedir.
Asya Hun Devleti
yıkıldıktan sonra Orta Asya'da kurulan 2. büyük Türk devletidir. Ayrıca
"Türk" adını siyasi olarak kullanılan ilk Türk devletidir. Devletin
kurucusu Bumin Kağan'dır. Bumin Kağanın kardeşi İstemi Yabgu ile ülkeyi yönetirler. Göktürkler komşuları olan Çin, Sasani (İran)ve Bizans ile askeri, siyasi ve ekonomik ilişkiler kurdular. Doğu Göktürk Devleti 630 yılında Batı Göktürk Devleti ise 659 yılında Çin yönetimi altına girdiler. Göktürk İmparatorluğu 552 - 745
yıllar arasında varlığını sürdürdü. Çin İmparatorluğu ile uzun süre
rekabet ve savaş içinde bulundu. Kardeş kavgaları, iç savaşlar ve
Çinliler ile olan uzun savaşlar yıkılmalarına neden oldu. Yine de Türk
toplumu tarafından kurulmuş olan bu İmparatorluk Asya tarihinde kalıcı izler bıraktı.
- Göktürk Tarihi (552 - 745)
- I. Göktürk Kağanlığı (552–581)
- I. Göktürk Kağanlığı'nın Bölünmesi (581–603)
- Doğu Göktürk Kağanlığı'nın Çöküşü (603–630)
- Batı Göktürk Kağanlığı'nın Çöküşü (603–659)
- II. Göktürk Kağanlığı (681–745)
Yazıyı taşıyan en eski belge Kızıl şehrinde bulunuyor.
Göktürk Medeniyeti
Devleti Kağan ünvanlı hükümdâr idâre ederdi. Kağan'da Bilgelik, Alplik ve Erdemlilik özellikleri aranırdı. İl
denilen ülkeyi bilgili, kahraman, özü sözü doğru, fazîletli devlet
başkanı idâre ederdi. Kağan'ın vazîfeleri arasında savaş gücüyle
devleti kurma ve düzene koyma, yeni alınan yerlere iskan, 'töre'
denilen kânunları düzenlemek, ahâliyi doyurup giydirmek vardır. Ülke
geniş bölge teşkilâtı gereğince Doğu ve Batı olmak üzere ikili devlet
sistemine göre idâre edilirdi. Kağanın eşine Katun denirdi. Kağandan sonra gelen yüksek rütbe Yabguluktu.
Göktürkler, devlet idâresinin en soylu, tecrübeli Türk boylarının
elinde kalmasına dikkat etmişlerdir.Önceleri sayısı bir olan Yabgu’ya, devlet genişledikçe ihtiyaç çoğalmış, Batı Türkistan gibi bölgelere de yenileri tâyin edilmiştir. Şehzâdelere Tigin veya Tegin, Şad;
eşlerine de Konçuy adı verilirdi. Tiginler, umûmî vâlilik,
başkumandanlık gibi mühim memuriyetleri yaparlardı. Boy hükümdârına Kan (Han) denmektedir. Tarkan,
Çur, Apa, Tudun, büyük memuriyetlerdendir. Göktürklerde karar, seçim,
insan ve hayvan sayımı için ziyâfetli devlet meclisi mâhiyetinde Kengeş Meclisi toplanırlardı. Göktürk ordusu, yükselme döneminde Asya’nın en güçlü askerî kuvvetiydi. [kaynak belirtilmeli]Ordunun üçte ikisi süvâri,üçte biri de piyâdeydi.
Orta Asya'da
yapılan araştırma ve kazılarda Göktürkçe yazılı eserler bulunmuştur.
Para, taş ve ağaç üzerine yazılan metinlerden, para ve taşlar üzerine
yazılanlar günümüze kadar gelmiştir. İlk Türk âbidelerinde yazılara
altıncı yüzyılda rastlanmıştır. Bunlar kısa metinlerdir. Elde kalan Bengü Anıtları, Orhun Yazıtları veya 'Türük Bengü Taşları' da denen üç büyük kitâbedir. Taşların üzeri oyulmak suretiyle yazılmıştır. Bu kitâbeler; Göktürk Kağan'ı Bilge Kağan, Kül Tigin ve Vezir Bilge Tonyukuk
adlarına yazılıp, dikilmiştir. Kitâbeler kireç taşına yontularak
yazıldığından zaman ve açık havanın tahribâtına mâruz kalıp,
bozulmuştur. Bu yüzden bâzı satırları ve birçok kelimeleri okunamaz
durumdadır. Kül Tigin kitâbesi, içlerinde en az tahribâta uğrayanıdır.