F KLAVYE
Tarihçe
F klavye düzeni 1943 yılından başlayarak yapılan çalışmaların sonucunda
ve 20 Ekim 1955 tarihinde Türkçe yazmada çok daha kolaylık sağlamak
için oluşturdu. (1)
Hürriyet gazetisinden Hüseyin Gönüllü'nün F klavyenin babası İhsan Yener'le yaptığı söyleşiyi aynen aktarıyorum. (2)
H.G.: -F klavye nasıl ortaya çıktı?
İ.Y.: -"1946'dan itibaren Türk dilinin özelliklerine uygun, standart
bir klavye geliştirilmesi için resmi makamlara yazılar yazdım…
'Bilimsel bir klavye yapın, sizin yaptığınızı kabul edelim' dediler.
Yabancı uzmanların da bulunduğu bir komisyon kuruldu. Türkçe'de
kullanılmakta olan tüm kelimelerin istatistiğini TDK'nın kılavuzundan
yararlanarak çıkardık. 29934 kelime içinde hangi harften kaçar adet
bulunduğunu tespit ettikten sonra, parmakların fiziksel güçleri
ve hareket özelliklerini de esas alarak harfleri yerleştirdik. Ellerin
kullanım yüzdesini de hesaba katarak yaptığımız klavyede sol el
yaklaşık yüzde 49, sağ el de yüzde 51 oranında kullanılacak şekilde
harfler yerleştirilmiştir. türkçe'nin fonetik özelliğine uygunluk
açısından sesli harfleri sol elde topladık… Gümrük kanunlarına 'bundan
sonraki ithalat standart Türk klavyesine uygun olacak' diye bir madde
kondu."
H.G: —Direnen olmadı mı? Maliyeti nasıl karşıladık?
İ.Y.: T-ürkiye'de o zaman 40 bin kadar yazı makinesi vardı. Biz, 40 bin
yazı makinesini bırakalım dedik. Biz, geleceği kurtaralım dedik, tıpkı
Atatürk'ün yaptığı gibi.
F Klavyenin Üstünlükleri
Türkçeye en uygun klavye olan F klavye (pek çoğunun dediği gibi Ef
klâvye değil, harflerin Türkçe okunuş biçimine göre Fe klavye) uzun
çalışmalardan sonra daktilolarda en kolay, en hızlı ve hatasız yazmak
amacıyla üretilmişti.
Türkçe’de çok sık kullanılan seslerin
karşılığı olan harflerin “F klavye”de kolay ulaşılabilecek yerlere
yerleştirildiğini, Türkçe’deki harflerin kullanılma oranları,
ünlü-ünsüz ses ilişkileri, hece ve söz yapısı, parmakların kuvvet,
yetenek ve işleklikleri göz önünde bulundurularak üretilen ‘F klavye’
bu özellikleri bakımından Türkçe’ye uyduruk ‘Q klavye’den çok uygundur.
Türkçe sözlerde çok sık kullanılan seslerin karşılığı olan harfler
bu klavyede en kolay ulaşılabilecek yerlere serpiştirilmişti. Yaklaşık
30.000 Türkçe sözün ölçü alındığı bir değerlendirmede a harfi 26.323, e
harfi 16.308, k harfi 13–542, i harfi 13.384, m harfi 11.263, l harfi
10.496, t harfi 9–669, r harfi 8.698 kez geçmekteydi. (Bunlar Türkçede
en çok kullanılan harflerdir). Bu oran göz önünde bulundurularak söz
konusu harfler, F klavyede en uygun yerlere yerleştirilmişti.
Q
klavyede ise en çok kullanılan harfler tabir caizse klavyenin en ücra
köşelerine dağıtılmış durumdadır. Buna karşılık, Türkçede 30.000 sözde
sadece 125 defa geçen ve en az kullanılan harf olan j harfi, Q klavyede
en uygun yere konulmuştur. F klavyede bu harfin yerinde Türkçede en
fazla kullanılan ünsüz olan k harfi bulunmaktadır. (3)
F klavye nasıl yararlar sağladı? Sorusuna İhsan Yener' şöyle cevap vermiştir:
"1955'ten itibaren uluslararası daktilografi ve steno yarışmaları
başlamıştı. Hemen biz de başvurduk ve 1956'da dâhil olduk. Öğrencilerim
bu şampiyonalarda 28 defa dünya birincisi oldular. Bu birinciliklerin
14'ünde dünya rekoru kırıldı. Hatta fransızlar itiraz etmişlerdi
ilkinde, 'Türkler yarışma için özel olarak tertip edilmiş bir klavye
kullanıyorlar' diye. 6 saat süren tartışmalardan sonra, fransızlar'a
'siz de yapın o halde özel bir klavye' dediler." (4)
2003 Dünya
Bilgisayar ve Stenografi Şampiyonası’na “F klavye” ile katılan Türk
yarışmacıları takım halinde dünya 2’ncisi olmuşlardır. (5)
Türkçede genel olarak sessiz harfler ve sesli harfler sözcük / tümce
içinde hemen hemen eşit sayıda bulunduğu için, klavye bu harfleri her
iki ele de eşit miktarda dağıtır. Bu iş bölümü sayesinde yorulmak nedir
bilmeden saatlerce tıkır tıkır yazı yazılabilir. (6)
Her iki
elimizin en çok çalışan 6 parmağı ile yazmış olduğumuz tuşlara denk
gelen harfleri yüzde 45 oranında kullanmak varken, neden bizim için
daha zor ve yavaş yazmayı sağlayan İngilizlerin Q klavyesini
kullanalım? "Q klayveye alıştım, F klavyede zorlanıyorum" diyorsanız,
denemesi bir kaç dolara! (Klavye fiyatı) Yabancı bir klavyeye ne kadar
sürede alışmışsanız, kendi konuşma dilimize göre dizilmiş olan klavyeye
onun yarısı kadar sürede alışabilirsiniz. (7)
Q KLAVYE
Q klavyenin tarihçesi
Dünyada Q klavye olarak bildiğimiz tuş dizilimi aslında daktilonun icat
edildiği ilk günden beri değişmedi. Neden tuşların bu şekilde dizildiği
konusunda da çeşitli rivayetler olmasına rağmen şimdilik en yaygın
kabul gören hikâye şu: Yazı makinesinin mucidi olan Christopher Latham
Sholes, 1867'de cihazın patentini alarak ilk çalışan örnekleri ortaya
koyduğunda cihazın tasarımından kaynaklanan mekanik bir sorunla
karşılaşır. İcat ettiği yazı makinesinin harfleri kâğıda basmak üzere
kullandığı mekanik harf kolları, kapalı bir kutunun içinde yer
almaktadır ve iki kol birden kâğıda doğru havalandığında içerde
sıkışmaya neden olmaktadır. Sholes bu problemin çözümü için,
kullanıcının yazım hızını yavaşlatmak üzere harflerin yerlerini
alabildiğine karıştırarak en çok kullanılan harfleri elin en zor
ulaşabileceği yerlere yerleştirmeyi uygun görür ve Q klavye adını
verdiğimiz harf dizilimi ortaya çıkar.
Yani Q klavye 1873'te
mühendisliğe aykırılık abidesi olarak tasarımlanmıştı. Daktiloların
hızlı yazma nedeniyle sık sık bozulmasına çare olarak geliştirilmişti.
Daktilo kullananları olabildiğince ağır yazmaya zorlamak için olmadık
hilelere başvurulmuş, en çok kullanılan harfler klavyenin her sırasına
dağıtılmış, (sağ elini kullanan insanları zayıf ellerini kullanmak
zorunda bırakacak şekilde) harfler solda toplanmış.
Daha sonra
bilgisayarlar çıkıp tuşların hızlı yazma nedeniyle bozulma sorunu
ortadan kalktığında bile Q klavye yaygınlaştığından bu standart
korunmuştur. (
Türkçede genel olarak sessiz harfler ve sesli
harfler sözcük / tümce içinde hemen hemen eşit sayıda bulunduğu için, F
klavye bu harfleri her iki ele de eşit miktarda dağıtır. Bu iş bölümü
sayesinde yorulmak nedir bilmeden saatlerce tıkır tıkır yazı
yazılabilir.
Q klavye yavaş yazmak için tasarlandığından bu
avantajların hiçbirine sahip değildir. Bu yüzden el, Türkçe
karakterlerde hem F klavye hızına yetişemez, hem de herhangi bir ele
fazla yüklenme olduğu için çabuk yorulur.
Serce ve yüzük
parmakları elimizin en "afonksiyonel" parmakları olmasına karşın
Türkçede en fazla kullanılan harflerden biri olan " a " q klavye´ de
sol serce parmağına denk gelir. Yine q klavye için; Türkçe´de en az
kullanılan harflerden biri olan " j " elin en aktif parmağı olan sağ
işaret parmağına denk gelmektedir.
Bunun gibi bin bir dezavantaj
sayılabilir. Türkçede birçok sözcük q klavye için en pasif parmaklara
dağılır. Bu yüzden q klavyede 10 parmak Türkçe karakter girmek deveye
hendek atlatmaya benzer." (9)
Q klavye ingilizce için de uygun değildir.
Q klavyenin daha iyi alternatifleri olabileceğini düşünenler de olmamış
değil. Örneğin Washington State Üniversitesinden Prof. Dr. August
Dvorak, 1932 yılında İngilizce'de çok kullanılan harflerin klavyenin en
kolay ulaşılabilir yeri olan orta sırasına toplandığı bir klavye
dizilimi önerir. Dvorak'ın araştırmalarına göre, sekreterlerin
parmakları gündelik yazı işleri sırasında Q klavyede 16 mil yol alırken Dvorak klavyesinde sadece 1 mil yol almaktadır.
Ancak daktilo ustalarının, Q klavyeye olan mevcut alışkanlıkları,
üreticilerin itirazı ve piyasanın Q klavye tarafından çoktan istila
edilmiş olması ve 40 milyon daktilonun değiştirilme maliyeti ortaya
çıkınca Dvorak'ın klavyesi yayılamaz ve kaybolup gider. (10)
Yazar Emre Aköz şöyle diyor. “-Gençler bana mail atıyor: "16
yaşındayım, 6 yaşından beri Q kullanıyorum, çok da hızlı yazıyorum."
Yanlış. Farkında değiller. Kesin veri var elimizde: F klavyeyi 10
parmak yazan bir Türk'le, Q klavyeyi 10 parmak yazan Amerikalılara aynı
İngilizce metin veriliyor. Amerikalılar dakikada 32–35 kelime; Türk 72
kelime yazıyor!” (11)
F VE Q KLAVYELERE YÖNELİK ELEŞTİRİLER
— Q Klavye Evrenseldir.
Bu fikire yazar Yurtsan Atakan şu güzel cevabı veriyor:
Hıncal Uluç'un ''Q'' savunusunda kullandığı temel argümanlardan biri de
aynı yanılgıya dayanıyor. Dünya ''Q'' klavye kullanıyor, diyor Sevgili
Hıncal Uluç, o yüzden yurtdışına gittiğinizde deli danalar gibi ''F''
klavye arayıp bulamayacağınız, hâlbuki eğer ''Q'' klavye kullanıyor
olsaydınız sürü sebil klavyeyi emrinize amade bulacağınız için ''F''yi
atın, baştan ''Q'' kullanın.
Aynı mantıkla iyisi mi biz Türkçe’yi
toptan başımızdan atalım. Öyle değil mi ya, yurtdışına çıktığımızda
derdimizi anlatacak Türkçe bilen biri arayıp bulamayacağımıza -eğer
İngilizce bilseydik sürü sebil kişiyle iletişim kurabileceğimize- göre
Türkçe’yi atalım, resmi dil olarak baştan İngilizce’yi kabul edelim.
(12)
Benim bu konuda eklemek istediğim bir husus şudur: F klavye
kullananlar genellikle bakmadan yazabilirler. Bu durumda sadece
windowsta klavyeyi f yapmak yeterli olur.
—F Klavye Kullanmak Bizi Küresel Dünyadan Uzaklaştırır
Bu gibi bazı gerekçeler ise çok gülünçtür. Japonlar, Çinliler, Kiril
alfabesi kullananlar bugün sırf kendi alfabelerini kullandıkları içi
dünyadan kopmakta mıdırlar? (13)
—F Klavye Özgüven, Q Klavye Teslimiyet Sembolüdür.
HP Türkiye Genel Müdürü Şahin Tulga, SAP Teknoloji Günleri 2003'te
Amerika'da aldığı eğitim sürecinden bahsederek düşünme eyleminin daima
anadilde yapıldığını, bunun yaratıcılık ve özgüveni tetikleyeceğini,
Türkçe için özel olarak geliştirilmiş F klavyenin de bu ana çıkış
noktası nedeniyle özellikle kullanılması gerektiğini savunmuştur. (14)
—Bilgisayar Kullanımındaki Verimsizliğin En Büyük Etkeni İhsan Yener’e Göre Q Klavye
"Türk dilinin özelliklerine göre on parmakla-bakmadan klâvye kullanma
yöntemi için çok verimli bir Standart Türk Klâvyesi 1955 yılından beri
resmen varolduğu halde, İngiliz dili için 130 yıl önce (on parmak
yönteminin bilinmediği çağlarda) belirlenen (ve Türkçe'deki binlerce
sözcüğün yazılmasına olanak vermeyen) American Standard Code for
Information Interchange (ASCII) klâvyeyi Dünya standardı zanneden ve
buna eklenen, Türkçe'ye has 7 harfin, en kullanışsız yerlere
bilinçsizce yerleştirilmesiyle oluşturulmuş klâvyeyi de Q Türkçe
standardı olarak kabullenen kullanıcıların bu hususta bilinçsiz
oluşları, bilgisayar kullanımındaki verimsizliğin en büyük etkeni
olmaktadır." (15)
SONUÇ
Bu
yazıyı ülkemiz bilgisayar kullanıcılarının zaman ve kaynak israfını
önlemek amacıyla hazırladım. Verdiğim linklerde çok daha detaylı
bilgiler bulabilirsiniz
Bilimsel araştırmaların sonuçlarından
anlaşıldığı gibi Q klavye ingilizcede dâhil hiçbir dil için faydalı
değildir. Bir klavyenin işlevselliği kullanıcının dilinde en çok
kullanılar harfleri parmakların en rahat ulaşabildikleri yere
yerleştirilmiş olmasına bağlıdır. Her dile göre ayrı klavye
tasarlanması daha doğaldır. Türkçe için en uygun klavye Fe klavyedir.
Q klavye ile hızlı yazdığını iddia edenler F ile daha hızlı ve daha az
yorularak yazacaklardır. Eğer denemek isterlerse 2-3 hafta 10 parmak f
klavye programı ile günde 15 dakika çalışsınlar.
Üretici
firmalar, talep edildiğinde dil ayrıcalıklarını gözönüne alarak,
istenen her türde klâvye ile donanım ve yazılımlar üretip
satmaktadırlar; yeter ki ithalâtçı, yerli üretici ve kullanıcı, klâvye
konusunda bilinçli olsun satıcı tarafından dayatılan Q klavye karşı
çıksın ve kendi dilinin klâvyesini istesin. (16)
F klavye uyduruk
Q Türkçe klavyesinden, Dvorak klavyesi de Q klavyeden kat kat hızlı ve
zahmetsiz yazmaya yugundurlar. Bırakın türkçeyi, isterseniz ABDli olun
F klavye ile daha hızlı ve kolay ingilizce yazabilirsiniz. Bu durumun
bilimsel olarak açıklaması yukarıda anlatılmıştır.
1990 ların
ortalarına değin de herkes F klavyeye alışmıştı. Macintoshlar da F
klavye ile gelirdi. Ama PC piyasası F klavyenin önemini kavrayamadı.
Yüzlerce dolarlık bilgisayarları satanlar F klavyeyinin önemini
düşünmediler. Bugün bilgisayar kullanıcılarının büyük çoğunluğu
Amerikanın bile bırakmak isteyipte bırakamadığı Q Klavye kullanıcısı.
Vakit geç olmadan F klavyenin yaygınlaştırılmasın sağlamalıyız. Zararın
neresinden dönülse kârdır. Kaybedilen zaman asla telafi edilemez.
Kaynaklar.
1 http://www.turkdilidergisi.com/96/ievren.htm
2 http://dosya.hurriyetim.com.tr/harflerimiz/fklavyebabasi.asp
3 http://turkoloji.cu.edu.tr/DIL%20SORUNLARI/01.php
4 http://dosya.hurriyetim.com.tr/harflerimiz/fklavyebabasi.asp
5 http://www.gelisimplatformu.org/uye/uye_aktivite_print.asp?akt_id=1493
6 http://www.turkdilidergisi.com/96/ievren.htm
6 http://www.yenisafak.com.tr/arsiv/2001/temmuz/05/bilisim.html
7 http://dosya.hurriyetim.com.tr/harflerimiz/dhizlan2.asp
8 http://www.turkdilidergisi.com/96/ievren.htm
9 http://www.biltek.tubitak.gov.tr/merak_ettikleriniz/yazici_dostu.php?kategori_id=19&soru_id=1304
10 http://dosya.hurriyetim.com.tr/harflerimiz/zbolukbasi2.asp
11 http://www.medyatava.net/fklavyeyazilar.asp?yazar=yurtsan+atakan
12 http://www.yenisafak.com.tr/arsiv/2004/nisan/27/bilisim.html
13 http://www.yenisafak.com.tr/arsiv/2004/mayis/04/bilisim.html
14 http://www.kongar.org/medyanotu/251_F_Klavye_Firtinasi.php
15 http://www.medyatava.net/fklavyeyazilar.asp?yazar=yurtsan+atakan
16 http://www.turkdilidergisi.com/96/ievren.htm
Bu ingilizce için hazırlanmış dvorak klavyesi.
Ufaltılmış ön izleme resmi
Bu da F klavyemiz