ŞEHİTLERİMİZİ GÖZYAŞIYLA UĞURLADIK..

Şırnak'ta şehit olan Jandarma Astsubay Kıdemli Üstçavuş Halit Özçelik ile Jandarma Uzman Çavuş İlyas Karadavut ile Ercan Çiçek'in cenazeleri memleketlerinde toprağa verildi.
Jandarma Astsubay Kıdemli Üstçavuş Halit Özçelik'in cenazesi Ordu'da törenle toprağa verildi.

Ordu'ya gece getirilerek Devlet Hastanesi morguna konulan şehit astsubay Halit Özçelik'in (30) cenazesi, Ordu Devlet Hastanesi morgundan alınarak önce Selimiye Mahallesi'nde kayınpederi Cevdet Gönül'ün yaşadığı evin önüne getirildi. Bir süre burada bekletilen cenaze daha sonra Orta Cami'ye götürülerek burada tören düzenlendi.

Cenazenin taşınması sırasında törene katılanlar tarafından terör örgütü aleyhine slogan atıldı. Şehit askerin ailesi, yakınları tarafından teskin edilirken, tören sırasında şehit erin annesi Perihan ile kardeşleri gözyaşlarını tutamadı. Baba Mehmet Özçelik ile kardeşlerinden Emine Özçelik fenalık geçirdi.

Şehit astsubayın eşi Duygu Özçelik ise ''Hiç bir zaman ağlamayacağım. Eşim ölmedi, vatan sağ olsun'' diye konuştu.

Törende konuşan İl Jandarma Komutanı Albay Celal Cürek, şehitleri unutturmayacaklarını ifade ederek, ''Şehitlerimizden aldığımız güvenle Türkiye Cumhuriyeti geleceğe daha emin adımlarla yürümektedir. Aziz şehidim, ebedi istirahatinde rahat uyu. Unutulmadın, unutulmayacaksın, unutturmayacağız'' dedi.

Cenaze, kılınan öğle namazının ardından Şehir Mezarlığı'ndaki aile kabristanlığında toprağa verildi.

Törene, Vali Said Vakkas Gözlügöl, Giresun Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Halim Tırkaz, Ak Parti Ordu Milletvekili Eyüp Fatsa, Ordu Belediye Başkanı Seyit Torun ile askeri ve sivil kuruluşların yetkilileri katıldı.


Jandarma Uzman Çavuş İlyas Karadavut'un cenazesi, memleketi Yozgat'ta toprağa verildi.

Şırnak'ın Cudi Dağı bölgesinde yürütülen operasyon sırasında terör örgütü mensuplarıyla girilen çatışmada şehit olan Jandarma Uzman Çavuş İlyas Karadavut'un Türk Bayrağı'na sarılı cenazesi dün akşam saatlerinde Yozgat'a getirilerek, Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.

Öğle namazına doğru Yozgat'ın tarihi Çapanoğlu Büyük Camisi'ne getirilen şehidin cenazesi, askerler tarafından omuzda taşınarak cami avlusundaki katafalka konuldu.

Kılınan cenaze namazı sonrasında Yozgat Cumhuriyet Alanı'nda tören düzenlendi. Cenaze namazı ve törene, Yozgat Valisi Amir Çiçek, AK Parti Grup Başkan Vekili Bekir Bozdağ, Yozgat milletvekilleri Mehmet Çiçek, Osman Coşkun, Mehmet Ekici, Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Ali Aydın, şehidin yakınları ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Alandaki törende şehidin 4 yıl önce evlendiği eşi Pınar Karadavut güçlükle ayakta durmaya çalıştı. Gözyaşlarına hakim olamayan eş, fenalık geçirdi. 3 yaşındaki kızı Sıla Karadavut ise yakınlarının kucağında, elinde Türk Bayrağı, yakasında babasının resmi ile her şeyden habersiz çevreyi izleyip, olanları anlamaya çalıştı.

Yozgat Valisi Amir Çiçek, törende, ''Bizler, vatanları uğruna canını fedan eden şehitlerimizle gurur duyuyor, onları, yine her karışı şehit kanıyla karışmış olan vatan toprağının bağrına veriyoruz'' dedi.

Yozgat Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Sezai Akgün ise törende şöyle konuştu:

''Şehidimizin kanı yerde kalmayacaktır. Geçen hafta şehit verdiğimiz Lokman Eker'in kanı kurumadan Yozgat'ın 194. şehidi olarak Jandarma Uzman Çavuş İlyas Karadavut şehitler kervanına katılmıştır. Burası Yozgat, burası yiğidin harman olduğu yerdir.

Yüzler gider, yerine yüzbinler gelir, fakat vatanın bir karış toprağı asla feda edilemez. Türkiye Cumhuriyeti'nin varlığına kasteden bu tehditler, kararlı duruşundan asla taviz vermeyecek olan Türk ulusu karşısında başarısızlığa uğramaya mahkumdur. Türk Silahlı Kuvvetleri olarak kahraman şehidimizin acısını en derinden hissediyoruz, ancak herkes tarafından iyi bilinmelidir ki, acımız mücadele azim ve kararlılığımızı arttırmıştır.''

Şehidin kardeşi Muzaffer Karadavut ise ''Vatana göz diken tüm hainler şimdi bilsin ki, ben ailem ve aziz milletim yüce Allah'tan başka kimsenin önünde boynumuzu eğmedik, başımız dik, vatan sağ olsun'' dedi.

ÖNCE ANNESİNİ, SONRA BABASINI KAYBETTİ

Şehit Uzman Çavuş İlyas Karadavut, daha küçük yaşlarda iken, 15 yıl önce annesi Dürdane Karadavut'u, 4 yıl önce Pınar Karadavut ile evlendiği yıl ise kanser hastası olan babası Yasin Karadavut'u kaybetti.

4 kız, bir erkek kardeşi bulunan şehit İlyas Karadavut'un 3 yaşında Sıla isminde bir kızı bulunuyor.


Jandarma Uzman Kıdemli Çavuş Ercan Çiçek'in cenazesi, binlerce kişinin katılımıyla memleketi Kilis'e bağlı Elbeyli ilçesinde düzenlenen törenin ardından toprağa verildi.

Şehit Uzman Çavuş Çiçek'in cenazesi, Kilis Devlet Hastanesi morgundan alınarak törenin yapıldığı Elbeyli ilçe stadına getirildi.

Kilis Valisi Nevzat Turhan, törende yaptığı konuşmada, PKK başta olmak üzere, Türkiye ve Türk milletinin huzur ve güvenliğini bozmak isteyen bazı terör örgütlerinin, dış güçlerin destek ve yardımlarıyla Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yöre halkı ve Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarına karşı sürdürdüğü hain terör saldırılarının son aylarda ve günlerde yoğunluk kazandığını söyledi.

İnsanlık dışı vahşet ve şiddet içeren saldırıların, terör örgütünün acımasız ve çirkin yüzünü bir kez daha gözler önüne serdiğini ifade eden Turhan, ''Terör örgütünün hain saldırılarıyla toplumumuzun birlik ve beraberliğini, birlikte yaşama ve dayanışma duygularını bozma amacı güttüğü açıkça anlaşılmaktadır'' dedi.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ve Silahlı Kuvvetlerinin, büyük insanlık suçu olan terör karşısındaki haklı ve kararlı mücadelesini milletin desteği, kahraman güvenlik güçlerinin azim ve kararlılığı ile her şart altında yılmadan devam ettireceğini belirten Turhan, bu tür olaylara karşı vatandaşların tepki ve üzüntülerini geleceğe uzanan birlik ve kardeşliğe zarar vermeyecek davranışlarla ortaya koymalarını saygı ve şükranla karşıladığını ifade etti.

Kilis Jandarma Komutanı Mürsel Şahin ise bölücü terör örgütü tarafından gerçekleştirilen bu çirkin saldırıların, kahraman Türk milletinin ve ordusunun terörle mücadelede gösterdiği azim ve kararlılıktan asla yıldıramayacağını vurguladı.

''Farklı yöntemlerle Türk milletini bölüp parçalamayı amaçlayanlar, birtakım oyunlar içinde bulunmaktadırlar'' diyen Şahin, ''Boş idealler peşinde koşanlar geçmişte olduğu gibi bugün ve gelecekte de Türk milletinin sarsılmaz azim ve iradesi karşısında hüsrana uğrayacaktır. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Türkiye Cumhuriyeti'nin varlığına kasteden bu tehditler, kararlı duruşundan asla taviz vermeyecek olan Türk milleti karşısında başarısızlığa uğramaya mahkumdur'' diye konuştu.

Törende, konuşmaların ardından şehit Ercan Çiçek için cenaze namazı kılındı. Şehidin cenazesi daha sonra ilçeye bağlı Alahan köyü Uzunali mezrasına toprağa verildi.

Törene, şehit Ercan Çiçek'in ailesi ve yakınlarının yanı sıra 5. Zırhlı Tugay Komutanı Tuğgeneral Şendoğan Karakuş, Kilis Belediye Başkanı Abdi Bulut, Gaziantep Jandarma komutanı Albay Ali Tapan, Elbeyli Kaymakamı Davut Sinanoğlu, Kilis milletvekilleri ve binlerce vatandaş katıldı.

ŞEHİT ANNESİ CENNET ÇİÇEK: ''OĞLUM DİLEK KAPIN AÇIKMIŞ...''

Törende şehidin annesi Cennet Çiçek (56) ve babası Cuma Çiçek (60), oğullarından ve kızlarından ağlamamalarını, ellerindeki Türk bayraklarını daha yukarı kaldırarak, sallamalarını istedi.

Anne cennet Çiçek, ''Ağlamayacağım, sizler de ağlamayın, Ağlayıp da hainleri sevindirmeyeceğim. Oğlum, dilek kapın açıkmış, şehit olmayı diliyordun, dilediğin oldu, sen artık şehitsin'' diye tepkisini gösterdi.

Kız kardeşi Gülcan Çiçek de ''Kalleşler, insan arkadan vurulur mu? Bunlar hainler. Şırnak'ta daha binlerce Ercan var, benim binlerce Mehmetçik kardeşim var. Bir Ercan ölse, bin Ercan var'' dedi.

Şehidin kardeşi Astsubay Kemal Çiçek de ''Biz de Kürt'üz, bu Türk Kürt savaşı değildir. Bu vatan için bin kardeşim de olsa hepsi feda olsun. Bu şehidimiz cennete gitti, onların ölüleri ise cehennem çukuruna yuvarlandı. Kanı yerde kalmadı, kalmayacak da. Bu vatanı bölemeyecekler, benim annem de Kürt, biz de Kürt'üz'' dedi.

İlçe merkezinde cenazenin geçtiği güzergahta yol boyunca toplanan kadınlar ve çocuklar ''Şehitler ölmez vatan bölünmez'' diye slogan atarken, törene katılan binlerce kişi ellerinde bayraklarla terör örgütü aleyhine sloganlar attı.

Kilis'te ve çevre köylerde faaliyet gösteren bazı firmalar da ilçeye cenaze töreni için gitmek isteyen vatandaşları ücretsiz taşıdı.

Şehit Uzman Jandarma Çavuş Ercan Çiçek, 29 Ekim günü, Şırnak'ta Cudi Dağı'nda terör örgütü üyeleriyle çıkan çatışmada şehit olmuştu.


ŞEHİTLERİMİZE SAHİP ÇIKALIM!!'


Gabar dağında çıkan çatışmalarda yaşamını yitiren 8 HPG gerillası için başsağlığı mesajı yayınlayan YJA STAR 'bu şehitlere sahip çıkmak ve onların hayalleri için yaşamak bizlerin yaşam gerekçesi olmaktadır' dedi. YJA STAR yaşamını yitiren gerillaların cenazelerine sahip çıkılmasını istedi.

YJA STAR Anakarargah Komutanlığı, Türk ordusunun 1 ve 4 aralık günlerinde Şırnak'ın Gabar dağına yönelik düzenlediği operasyonlarda çıkan şiddetli çatışmalarda yaşamını yitiren 8 HPG gerillası için bir başsağlığı mesayı yayınladı.

'Özgürlük mücadelemiz şehitlerimizin kanlarıyla, yaşanan direnişlerle ve ödenen bedellerle gelişmektedir' ifadelerinin yer aldığı mesajda 'Gabbar'da büyük bir kahramanlıka Şehit düşen yoldaşlarımızın acısını derinden yaşıyor, ailelerinin acısını paylaşıyor ve tüm halkımıza başsağlığı diliyoruz' denildi.

'Bu şehitlere sahip çıkmak ve onların hayalleri için yaşamak bizlerin yaşam gerekçesi olmaktadır' denilen açıklamada şu görüşlere yer verildi:

'Doğruyu, onuru, gururu, özgürlüğü boşa çıkarmak isteyenler karşısında her türlü acıyı ve zorluğu göze alarak direnen özgürlük ve hakikat aşıkları her zaman varolagelmiştir.

Kaos biçimine dönüşen sorunlar karşısında Önderliğimizin, halkımızın ve gerillanın çözüme dönük gelişen tüm anlamlı ve özgürlükçü çabalarına aralıksız devam eden operasyonlarla, imha amaçlı saldırılarla cevap verilmekte, bu saldırılar özgürlük adına gelişecek süreci geriye çektiği kadar egemen güçlerin kirli politikalarını da açığa çıkarmaktadır.

Sözde terörü bitirme adına hareket eden güçlerin kullandıkları yöntemler özgürlük, eşitlik ve insanlık dışıdır. Eşitlik, özgürlük, adalet ve insanlık onuru için savaşma mücadelemizin ideolojik dayanaklarını oluştururken bu değerleri yozlaştırmak isteyen güçler karşısında geliştireceğimiz direniş mücadele geleneğimizdir. Bu direnişi eve dönüş yasası adındaki safsatayla kırabileceğini zanneden güçler büyük yanılgılar içerisinde yaşamaktadır ve gerillanın özgürlük mücadelesinden, direnişinden, onurlu yaşama savaşımından habersiz olan güçlerdir.

Gerilla güçlerimiz açısından onurlu yaşamak her şeyin üzerinde bir anlama ve değere sahiptir. Gerilla bizler için yaşam kaynağı, özgür yaşam kimliğidir. Özgür yaşamdan vazgeçmek asla ve asla mümkün değildir. Gerilla güçlerimiz şimdiye kadar pişman olacakları ve af dileyecekleri hiçbir yaklaşım içerisine girmemişlerdir. Özgürlükten pişmanlık duyulmaz. Özgürlük, eşitlik ve adalet için yaşamaktan pişmanlık duymak insanlığımızdan pişmanlık duymaktır. Dağlar bizlerin özgürlük kıblegahıdır. Ve gelişen bu yönelimler karşısında herkes dağlardan inse bile dağlarda çürümeyi tercih edecek olan özgürlük militanları her zaman varolacaktır.

Düşmanın tüm yönelimleri karşısında beynini ve yüreğini sağlam tutan gerilla güçlerimiz kahramanca gelişen soylu direnişleriyle dağları yüreklerine sığdırarak özgür ve onurlu yaşamanın timsali olmuşlardır. Mücadele tarihimiz boyunca Önderliğimiz ve şehitlerimizden öğrendiklerimiz bizler açısından yakıcı ve öğretici gerçeklerdir. Bu gerçekleri unutmak kendimize ihanet etmektir. Önderlik ve şehitler gerçeğine göre yaşamaksa yüreğimizi büyütmekle ve zihnimizi özgür kılmakla mümkündür. Ve Önderliğimizin özgürlük ideolojisi bizlere bu gücü fazlasıyla vermektedir.

Bizlerin esas alacağı çağrılar Önderliğimizin ve şehitlerimizin çağrılarıdır. Bu çağrıların karşısında düşmanın çağrılarını dinlemek soysuzluk, köksüzlük ve ihanettir. Direniş geleneği mücadelemizin en temel gerekçesidir. Özgürlük mücadelesinde ısrar, sosyalizme inanç, özgürlüğe tutkulu bağlılık ve direniş YJA STAR'ın temel ilkeleridir. Bu temel özgürlük ilkeleri doğrultusunda yaşama ve savaşma kararlılığı her zamankinden daha fazla gelişmiştir. Ya özgürlükle ya da hiç yaşamama bizlerin özgürlük denklemi olmuştur.

Özgürlük ilkelerimize dayanarak dağlarımızın her yeri direniş ve özgürlük mekanlarına dönüştürülmüştür. Ve Agitlerin, Erdalların mekanı olan Gabar direniş kalemizdir. Düşmanın burada içerisine girdiği her türlü yönelim kahraman gerillaların direnişçi ruhuyla boşa çıkarılmıştır. En son düşmanın tüm tekniğine ve çığrından çıkan saldırılarına rağmen teslimiyet çağrılarına çıplak bedenleri, çelikten iradeleri ve özgür yürekleriyle cevap veren Gülbahar, Beritan, Rozerin, Xwinda, Harun, Serdem, Gabar, Osman arkadaşlar tüm gerilla güçlerimizin cevabı olmuşlardır.

Özgürlük mücadelemizde katılımı, yaşamı, özgürlükteki ısrarı ve inadıyla Dağlarımızın Gülü olmayı başaran Gülbahar arkadaş YJA STAR'ın yeni dönem kimliğidir. YJA Star komutası en sade ve erdemli yaşaması gereken kişidir. Ve Gülbahar arkadaş bunu başarmıştır. Yaşamıyla olduğu kadar şahadetiyle de özgürlük mücadelemizin öncüleşen komutanıdır.

Uçurumlarda açan çiçeğe dönüşen Beritan arkadaş özlü ve sade katılımıyla, Rozerin arkadaş Kürdistan topraklarında kendi özüyle buluşma savaşımıyla, Xwinda arkadaş genç yaşındaki iradeli ve onurlu katılımıyla, Harun arkadaş mücadeledeki ısrarı ve inadıyla, Serdem arkadaş Agitleşen kişiliğiyle, Gabar arkadaş hesapsız katılımıyla ve Osman arkadaş emekçiliğiyle Apocu militanın nasıl olması gerektiğinin cevabı olmuşlardır. Onurlu yaşamanın yolu onlar gibi yaşamaktan, onlar gibi katılmaktan, onlar gibi bağlılıktan ve Onlar gibi direnmekten geçmektedir. Ve onlar bizlerin yaşam manifestosudur.

Şehitlerimizden gelen bu çağrıya gerilla güçlerimiz kadar tüm halkımızın direnişleriyle cevap olacaklarına ve şehit arkadaşlara her zamankinden daha fazla sahip çıkacaklarına inanıyoruz. Gerillanın direnişi halkımızın direnişidir. Şehitlerin cenazelerine sahip çıkmak kendi kimliğine sahip çıkmaktır. Kadınların bu mücadeleye öncülük etmeleri kendi halk ve cins değerlerine sahip çıkmaktır. Yine oldukça genç yaşta aramızdan ayrılan şehitlerimizin anısına sahip çıkma sorumluluğu gençlerin omuzlarına düşmektedir. Genç arkadaşlar dağlara gelerek kendi kimliklerine, özgürlüklerine ve şehitlere layık olduklarını göstermeli ve düşmana bu işin böyle bitirilemeyeceğinin ideal tanıkları olmalıdırlar.

Son olarak şehit düşen arkadaşlarımızın ailelerinin ve halkımızın gözünün arkada kalmamasını ve mutlaka intikam alacağımızı belirtiyor yeniden tüm halkımıza başsağlığı diliyoruz. Şehitlerimizin yüreğimizde kabuk bağlamayan yaralar olduğunu ve özgür yaşamı yaratmayana kadar bu yaranın kanayacağını biliyor şehitlerimizin anısına sahip çıkacağımızın ve onların yarattığı özgürlük ilkeleri temelinde yaşayıp direneceğimizin sözünü yineliyoruz.'